Türkiye.

TÜRKİYE KIYI ŞERİDİ

BODRUM:

Eski adı Halikarnas olan Bodrum'un tarihi M.Ö. 1200'lere kadar uzanır. M.Ö. 5. yüzyılda yaşamış olan ve "Tarihin Babası" olarak tanınan Herodot, Halikarnas'ta doğmuştur. Dünyanın 7 harikasından biri olarak kabul edilen Kral Mausolos'un (M.Ö. 350) Mozolesi de buradadır. Klasik çağdaki Bodrum'dan günümüze ulaşabilen tek yapı Antik Tiyatro'dur. 13.000 kişi kapasiteli bu tiyatro, Anadolu'nun en eski tiyatrolarından biridir ve günümüzde de birçok gösteri ve konserlerde Bodrum’daki sanatseverlere ev sahipliği yapmaktadır. Bodrum'a gelindiğinde, ilk önce görülmesi gereken yerlerden bir tanesi de Kurtarıcı Aziz Peter (St. Peter) Kalesi'dir. Ortaçağlara dayanan tarihiyle dünyada en iyi şekilde korunmuş eserlerden birisidir. Büyük İskender'in Halikarnas'a girdiği yer olan Myndos Kapısı da görülmesi gereken yerlerden bir diğeridir.

ANTALYA:

Antalya Türkiye'nin beşinci kalabalık şehri olan Antalya Akdeniz Bölgesi'nin batısında yer alır ve Antalya Körfezi'yle Batı Toroslarının arasında kurulmuştur. Aynı zamanda Akdeniz kıyısındaki en büyük Türk şehridir. İlk olarak M.Ö 200’de Bergama Kralı II.Attalos tarafından yerleşim yeri olarak Antalya sırasıyla Likyalılar, Lidyalılar, Pamfilyalılar, Bergamalılar, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular, Osmanlılar tarafından yerleşim yeri olarak kullanılmıştır. Romalılar zamanında yapılan Hadrian Kapısı çok ünlüdür.

Antalya şehri, 1980 yılından sonra uygun iklim koşulları ve turizm etkinlikleri nedeniyle hızla gelişmiş Türkiye’nin en büyük deniz turizmi merkezi haline gelmiştir. Gelen turist sayısındaki rekor 12.5 milyon turistle 2014 yılına aittir. Ayrıca Antalya 2015 yılı G-20 Zirvesi'nin ve Expo 2016'nın ev sahibidir.

BENCİK :

Bencik, Hisarönü Körfezi’yle Gökova Körfezi’ni ayıran yarımadanın en dar yerinde, Hisarönü tarafında bulunan bir koydur. İ.Ö. 550’li yıllarda Knidoslular, Datça Yarımadası’na gelen Pers ordusuna karşı savunma amacıyla iki denizi birleştirip, yarımadayı tam bir ada haline getirebilmek için bir kilometrelik en dar yerini kazmaya başlamış; ancak başaramayıp Persler’e Knidos’u bırakmak zorunda kalmışlardı.

BOZBURUN :

Marmaris’in Turunç ve İçmeler koylarından daha sakin, doğal güzellikleri ve bitki örtüsü ile ziyaretçilerin ilgisini çeken Bozburun; balı ile ünlü bir balıkçı kasabasıdır. Küçük ama sevimli limanı ile Mavi Yolculukların vazgeçilmez bir durak noktasıdır. Bakir denizi pek çok koy ile çevrilidir. Geçmişte bu bölgenin kıyıları boyunca sünger çıkartılmaktaydı, fakat günümüzde yöre halkı süngercilikte hem iyi gelir sağlayamadığı hem de eski tekniklerle tehlikeli bir iş olduğu için süngerciliği bırakmıştır. Bunun yerine gulet tekneler inşa edilmeye başlanmıştır.

KLEOPATRA (SEDİR) ADASI :

Eşine başka hiçbir yerde rastlayamayacağınız küçücük bir kumsalı ve olağanüstü berrak bir suyu olan bu ada, adeta bir açık hava müzesidir. Şehir surlarını, Dorlar’dan kalma tapınağı (daha sonra kiliseye çevrilmiş), 1.500 kişilik antik tiyatroyu ve kubbeli yapıları görebilirsiniz. Bu adada bulunan Kleopatra Plajı’nda sadece Kuzey Afrika çöllerinde bulunduğu anlaşılan, rivayete göre Mark Antonius’un Mısır'dan gemilerle Kleopatra için getirtmiş olduğu çok özel bir kum bulunmaktadır. Üzerleri antik çağ yazılarıyla dolu kırık sütun kalıntıları veya rölyeflerle dekore edilmiş eski taşların arasında yürüyüş yapabilirsiniz.

DATÇA :

Datça, M.Ö. VII yüzyılda Ege adalarından gelerek Ionia’nın güney kıyılarına yerleşen Dorlar tarafından kurulmuştur. Rutubetsiz ve bol oksijenli bir havaya sahip olmasından dolayı Tarihçi Strabon "Tanrı yarattığı kulun uzun ömürlü olmasını isterse Datça Yarımadası’na bırakır." demiştir. Anlatılanlara göre 500 yıl önce İspanyol korsanlar Datça'nın açıklarından geçerken gemideki cüzzamlı hastaları Sarı Liman Koyu’ na bırakmışlar, ölüme terk edilen cüzzamlılar Datça'nın bol oksijenli havası sayesinde iyileşmişlerdir. Türkiye’nin Güneybatı sahilinde yer alan Datça; sahip olduğu irili ufaklı koyları, masmavi denizi, bol oksijenli havası ve doğal güzellikleri ile eşsiz bir kasabadır.

DEMRE (MYRA) :

Antalya ilinin turistik ilçelerinden biri olan Demre, adını nehirden almaktadır. Demre, Likya zamanında Myra olarak bilinirdi. Myra sonradan Nole Baba figürüne dönüşen, Aziz Nikola’nın da evi olarak bilinir.2005’de Demra adını Alana dek Kale adını taşımaktaydı. 1920’lere kadar yaşayan çoğunluk Hristiyan Yunan halkı idi. Daha sonar Türkiye ve Yunanistan arasında yapılan mübadele ile halk Yunanistan’a göçe zorlandı. Bölgedeki terkedilmiş Yunan köyleri hala bu göçün izlerini taşımaktadır. Bu izleri Demre, Kaş, Kalkan ve tamamen hayalet köy haline gelmiş Kaya’da görebilirsiniz. Bu göç ardından, ufak bir Türk çiftçi topluluğu bu bölgeye yerleşmiştir. Bugünlerde bölge turistik olarak en ilgi çeken yerlerden biri olmakla beraber, Hristiyan inancındaki turistlerin Aziz Nikola mezarına ziyaret akınına uğramaktadır.

EFES :

Efes, Anadolu'nun batı kıyısında, bugünkü İzmir ilinin Selçuk ilçesi sınırları içerisinde bulunan, daha sonra önemli bir Roma kenti olan antik bir Yunan kentiydi. M.Ö. 10. Yüzyılda Attik ve İon kolonistler tarafından kurulmuştu. Klasik Yunan döneminde İonia'nın on iki şehrinden biriydi. M.Ö. 129 yılında Roma yönetimine geçtiğinde iyice gelişti. Şehir, dünyanın 7 harikasından biri olan ve yaklaşık M.Ö 550 yılında kurulmuş Artemis tapınağı ile ünlenmiştir. M.S. 268 yılında Gotların istilası ile büyük zarar görmüş veya yok edilmiştir. Daha sonrasındaki tarihsel bulgular kesin olmadığından, tekrardan inşaa ya da tamir edildiği belirsizdir. Efes, İncil’in Vahiy bölümünde bahsedilen Asya’nın 7 kilisesinden biridir. Aziz Yahya’nın İncil’i burada yazdığı da söylenmektedir. 5. Yüzyılda Hristiyan Konsüllerinden birinin de şehri olan Efes, ayrıca büyük bir gladyatör mezarlığı olarak da bilinir. Efes kalıntıları hem yerli hem de yabancı turistlerin ziyaret akınına uğramaktadır.

FETHİYE :

Antik dönemde Telmessos olarak bilinen, ışıkların ülkesi manasına gelen ve kahinleri ile ünlü Fethiye, Anadolu Medeniyetleri’nden biri olan Likya'nın Karya ile batı sınırındaki en önemli şehridir. Fethiye; 12 Adalar ile korunaklı, yarım daire şeklinde sahil boyunca uzanmaktadır.

GÖCEK :

Fethiye körfezinin en uç noktasında bulunan, çam ormanları ile kaplı dağların eteklerinde bulunan ve körfezin 12 Adalar’ına tepeden bakan Göcek; turizm alanında yeni gelişiyor olmasına rağmen dünyada tanınan bir yat limanı markası olmuştur. Limanda demirli olan irili ufaklı değişik birçok tekneyi görebilmeniz için marinada yapacağınız bir gezinti, birçok bar ve restoranları ile size keyif verecektir. Dalaman Havaalanı’na sadece 30 km mesafede olması da turistler için büyük bir avantajdır. Skopea Körfezi, 12 Adalar’la sunduğu korunaklı birçok koy ile yat seyahatleri için ideal bir yerdir. Tersane Adası’nda, Bizans manastırlarından antik dönem tersanesine kadar antik kalıntılar olan batıkları görebilirsiniz. Burada gece demirlemeyi zevk haline getiren meşhur bir restoran da bulunmaktadır. Adı 12 Ada olarak geçse de bundan çok daha fazla ada bulunmaktadır ve tatiliniz esnasında her gün bir adayı keyifle ve kolaylıkla ziyaret edebilirsiniz.

KALKAN :

Kalkan Türkiye’nin Akdeniz kıyılarında bulunur ve önemli bir turistik bölgesidir. Bölgede Tlos ve Kekova gibi birçok ören yeri ve Patara ve Kaputaş plajları gibi güzel plajlar bulunmaktadır. Kalkan 1970li yıllara kadar, tek liman olma özelliğinden dolayı deniz tacirleri için önemli bir yerdi. Fethiye yolunun yapılması ile eski önemini kaybetmesine rağmen, daha sonraları bölgedeki turizmin gelişmesi ile tekrar canlandı. Bir İngiliz gazetesi olan “The Independent” Kalkan’ı, özellikle romantik bir tatil arayanlar için en iyi turistik beldeler arasında listeledi.

KAŞ :

Kaş, Antalya’ya bağlı olan, küçük bir balıkçı kasabasıdır ve Kaş özellikle dalgıç ve yat turizmi bakımından ülkemizin önde gelen merkezlerinden biridir. Belde, Türkiye’nin güneybatısında, turkuaz sahile inene bir tepenin üzerinde yer almaktadır. Kaş, Likya’lılar tarafından kurulmuştur ve eski adı Habesos veya Habesa olarak geçer. Masmavi denizi ve yasemin kokulu dar sokakları ile Kaş oldukça şirin bir kasabadır. Scuba diving ile geçen günün bir ardından dinlenmek için birçok misafirhaneler, ev yemeği sunan sessiz kafeler ve küçük barlar vardır.

KEKOVA :

Kekova, diğer adı ile Caravola, Antalya’nın bir beldesi olan, Kaleköy ve Üçağız’a bakan Demre yakınlarında küçük bir adadır. Kekova 18 Ocak 1990 tarihinde Türkiye Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından özel korunma altına alınmıştır. Bu dönemde Kekova’da yüzmek ve dalış yapmak yasaktı ve ancak devletten özel izin alınarak yapılabiliyordu. Daha sonraları batık şehit haricindeki bölgelerde bu yasaklar kaldırıldı.

KNİDOS :

Tarihin büyük astronomi ve matematik bilimcisi Eudoxos, Doktor Euryphon, ünlü ressam Polygnotos, dönemin en ünlü heykeltıraşları Faros'lu Skopas ile Bryaksis, dünyanın yedi harikasından biri sayılan İskenderiye Feneri'nin mimarı Sostrates ve Pers Kralı’nı amansız bir hastalıktan kurtaran hekim Ktesias burada yaşamıştır. Doktor Euryphon ve öğrencileri zamanının ikinci büyük tıp okulunu Knidos'ta kurmuştur. Eudoksos'un geliştirdiği ve dönemin büyük buluşu olan güneş saati, Knidos’ta bugün hala görülebilir. Antikçağ'da ünlü çıplak Afrodit heykeline ev sahipliği yapan ve o çağlarda genelevleriyle ün yapan kent, zamanla uzak diyarlardan gelen gemicilerin ve Arap tacirlerin uğrak yeri haline gelmiştir. Şehirdeki kalıntıları görmek için sahilde yürüyüş idealdir.

MARMARİS :

Marmaris; Karya kentlerinden biri olan Phyckos antik şehri üzerinde kurulmuş olup çeşitli medeniyetlerin egemenliğinde kalmıştır. Bugün görülebilen en önemli eser 1577'de yapılan Marmaris Kalesi’dir. Ayrıca Osmanlılardan kalma bir cami ve sekiz odalı, üzeri kemerli bir kervansaray bulunmaktadır. Antik dönem kalıntıları kentin kuzeyinde, alçak bir tepe olan Asar Tepesi üzerindedir. Türkiye'nin en önemli turistik merkezlerinden biri olan Marmaris renkli gece hayatının yanı sıra büyük bir yat limanına sahiptir.

ÖLÜDENİZ :

Ölüdeniz, Fethiye bölgesinde bir sayfiye yeridir. Akdeniz’in en çok fotoğraflanan kumsalıdır. Mavi bir göl kıvamında olan Ölüdeniz, mavinin her tonunu barındıran denizi, çakıllı kumsalı ile mavi bayrak alarak dünyanın en iyi 5 kumsalı arasında yerini almış ve devlet tarafından doğal koruma altına alınmıştır.